나는 기대는 아무 상관이 없습니다. 지금은 매일 그들은 모두 잘

나는 기대는 아무 상관이 없습니다. 지금은 매일 그들은 모두 잘 완전히 해결할 것이다. 나는 단지 그들에게 편안한 착용감 휴식 시간을주고 싶어, 그래서 그들은 걱정 팬들에게 열심히하고 건강한되고 싶어요. 나는 그들이 너무 열심히 만들고 싶어하지 않는다. 내가 희망하는 것은 내가 그들을 태국에서 콘서트를 개최 할 것입니다. 나는 그들이 가진 모든 것을 사랑 해요.

결과 (터키어) 1:

Ben beklentileri ile bir ilgisi yok. Şimdi, her gün onlar-ecek çözmek tüm iyi ve tamamen. Onlar fanlar hakkında endişe çok zor bu yüzden bir mola vermek için rahat giymek istiyor onları verdim ve sağlıklı olmak istiyorum. Onları çok zor yapmak istemiyorum. Umarım bir konser Tayland tutmak gerekir. Sahip oldukları her şeyi seviyorum.

결과 (터키어) 2:

Ben beklentileri ile hiçbir ilgisi yoktur. Onlar şimdi tüm iyi tamamen her gün çözmek vardır. Ben sadece onlara rahat bir oturuş vermek istiyorum kırmak, böylece onlar çalışıyoruz ve fanlar sağlıklı olmak istiyorum umurumda. Ben onları çok zor yapmak istemiyorum. Ben Tayland bir konser için onları tutmak umuyoruz. Ben onlar her şeyi seviyorum.